Sayın Başbakanım:14 Kasım 1944’te vatanımız Ahıska’dan Türk ve Müslüman suçlaması ile Stalin tarafından Orta Asya ve Sibirya’ya sürüldük. .Yaşadıklarımız bir insanlık ayıbı ve faciası. 1989 Yılında Özbekistan’da Ahıska Türklerine yapılan 2cı bir sürgünden sonra hayatimiz daha büyük bir drama dönüştü. Şu anda 500.000’e yakın Ahıskalı dünyanın 3 kıtası ve 10 devletine dağılmış halde yaşıyorlar, hayatta kalma mücadelesi vermektedirler.
Son 100 yılda Ahıska Türklerinin yaşadığı Sürgün ve insanlık dramını sona erdirmek için, Anavatanımız Türkiye Devleti, 1992 Tarihinde T.B.M.M’de 3835 sayılı Ahıska Türklerinin Türkiye’ye göç ve iskanına dair kanunu kabul etti. Bu kanunun 1. maddesini esas alarak son 20 yılda 50.000’e yakın Ahıskalı Türkiye’ye iskansız göç ederek muhtelif il ve ilçelerine yerleştiler. Öz vatanımızda Türkiyde ummadığımız sorunlarla karşı karşıya kaldık. Problemlerin çözülmesi için Ahıskalı Sivil Toplum Kuruluşları tarafından verilen mücadelelere rağmen kalıcı bir çözüm bulunamamıştır. Diğer taraftan sorunlarımızın çözülmemesinin sebebi de konu hakkında siz sayın Başbakanımız ve yüce Meclisimize daha ayrıntılı olarak bilgilendirme eksikliğinden kaynaklandığını düşünmekteyiz.
ÇÖZÜM BEKLEYEN SORUNLARIMIZ;
1. İkamet Tezkeresi: Yabancılar için Türkiye de oturma hakkı tanıyan bir belge. Ahıska Türkleri’nin böyle bir belge almaları için 100 yıldan beri bize zulüm etmiş, soykırıma uğratmış eski Sovyet ülkelerinden belge getirmemiz istenmektedir, bu belgeleri ala bilmemiz için ilgili ülkenin konsolosluğundan apostile edilmiş mühürlü belgeleri kişi başı 500 ile 1000 $ arası bir masraf karşılığında alabiliyorsunuz, aksi takdirde bu belgeleri almamız imkansız hale geliyor. Halbuki Ahıska Türküne ikamet teskeresi ilk geldiği anda Valiliklerde bilir kişiler tarafından komisyon oluşturularak mülakat sonrası soy tespiti yapılabilir ve ikamet teskeresi verilir. Bizler bu uygulama sonucunda ikamet teskeresi almayı hak etmiş bir Türk toplumuyuz.
2. Çalışma İzni: Bizlere verilen ikamet teskerelerine “Bu teskere çalışma hakkı vermez” diye kırmızı bir mühür basılıyor. Sanki biz kendi vatanımıza değil de, başka bir ülkeye para kazanmak için gelmiş yabancı bir insan muamelesi yapılıyor. Ahıskalı aileler Türkiye de çalışamadıkları için maddi ve manevi açıdan psikolojik baskı altın da kalıyorlar ve yoksul durumuna düşüyorlar. Yeni SGK kanununa göre 1 sene Türkiye’de ikamet tezkeresi hakketmiş yabancılara uygulanan yasaya göre SGK’dan yararlanmaları için her ay 18 yaş üstü kişi başı 214 TL para yatırmaları istenmektedir.4 kişilik bir aile ikamet tezkeresinde çalışma izni olmadığı taktirde 856 TL parayı nasıl kazanacak ve nasıl yatıracak .Halbuki çalışma hakkı tanınmış olsa insanlarımız kimseye muhtaç olmadan ailesinin geçimini sağlayabilir ve ülkemize,de yararlı olabilirler.
3. Vatandaşlık Haklarımız: Yeni vatandaşlık kanununa göre bir yabancının Türkiye de vatandaş olabilmesi için çalışma izni olmadan aralıksız Türkiye de 5 yıl oturma şartı getiriliyor. 5 sene çalışmadan nasıl yaşayabilirler. Halbuki 5-6 sene öncesinde Türkiye de bir Türk soylunun 2 sene ikamet ettikten sonra T.C. Vatandaşlığına müracaat etme hakkı var iken, neden böyle bir zorluklar çıkarıldığını anlamış değiliz. Bizler T.B.M.M’nin 3835 Sayılı kanuna göre iskansız göç etmiş aileleriz, bu kanundan doğan hakkımız ise en geç 6 ay içinde T.C. vatandaşı olmamız gerekmiyor mu?
4. Emeklilik Hakkımız: Bütün dünyada, belli bir süre çalışmış insanlara Vatandaş olduğu ülkenin Anayasa haklarının öngördüğü emeklilik hakkı tanınıyor ve belli bir miktar maaş bağlanıyor. Türkiye de ise Eski Sovyet ülkelerinde 25-30 yıl çalıştığına dair ellerinde noter onaylı çalışma belgeleri olmasına rağmen Türk Vatandaşlığına geçmiş Ahıska Türklerine böyle bir hak tanınmıyor. Eski Sovyet ülkelerinde yaşamış 1990 yıllarından sonra Ana Vatanlarına göç etmiş Alman, Rum, Yahudi ve Diğerlerinin ellerindeki çalışma belgelerini esas alarak, soydaşım diye bu insanlara emeklilik hakkı tanınmışken, Ahıska Türklerinin Anavatanı sayılan Türkiye de 65 yaşını geçmiş yaşlılarımıza bu hakkın tanınmasını istiyoruz.
5.Borçlanma Yolu İle Emeklilik Hakkımız: Ahıskalılar eski Sovyetler Birliği’nden bulundukları ülkelerden 15-20 yıl çalışmış ama yaşdan dolayı emekli olamamış. 45-55 yaşlarında insanlarımız Türkiye’de emekli olamıyor. bizler bu konuda
“Balkanlardan gelen soydaşlarımıza tanınan borçlanma yolu ile emekli haklarının bizlerde tanınmasını istiyoruz.Konu ile ilgili binlerce dilekçelerimizi T.B.M.M’ye gönderdik, yasa tasarınsın kabul edilmesinde yardımcı olmanızı saygılarımızla arz ederiz.
Bu yasama döneminde Ahıska Türklerinin yukarıda ifade ettiğimiz sorunları meclis gündemine getireceğiniz inancındayız. T.B.M.M’nin 3835 Sayılı Ahıska Türklerinin Türkiye’ye kabulü ve iskanına dair kanun tekrar meclis gündemine getirilmesini ve iskansız göç etmiş ailelerin sorunlarının bu kanuna göre çözümlenmesinde yardımcı olmanızı saygılarımızla arz ederiz.
DATÜB MECLİS ÜYELESİ
Dr. İbrahim AGARA
İzmir Ahıska Türkleri Derneği Başkanı
Son 100 yılda Ahıska Türklerinin yaşadığı Sürgün ve insanlık dramını sona erdirmek için, Anavatanımız Türkiye Devleti, 1992 Tarihinde T.B.M.M’de 3835 sayılı Ahıska Türklerinin Türkiye’ye göç ve iskanına dair kanunu kabul etti. Bu kanunun 1. maddesini esas alarak son 20 yılda 50.000’e yakın Ahıskalı Türkiye’ye iskansız göç ederek muhtelif il ve ilçelerine yerleştiler. Öz vatanımızda Türkiyde ummadığımız sorunlarla karşı karşıya kaldık. Problemlerin çözülmesi için Ahıskalı Sivil Toplum Kuruluşları tarafından verilen mücadelelere rağmen kalıcı bir çözüm bulunamamıştır. Diğer taraftan sorunlarımızın çözülmemesinin sebebi de konu hakkında siz sayın Başbakanımız ve yüce Meclisimize daha ayrıntılı olarak bilgilendirme eksikliğinden kaynaklandığını düşünmekteyiz.
ÇÖZÜM BEKLEYEN SORUNLARIMIZ;
1. İkamet Tezkeresi: Yabancılar için Türkiye de oturma hakkı tanıyan bir belge. Ahıska Türkleri’nin böyle bir belge almaları için 100 yıldan beri bize zulüm etmiş, soykırıma uğratmış eski Sovyet ülkelerinden belge getirmemiz istenmektedir, bu belgeleri ala bilmemiz için ilgili ülkenin konsolosluğundan apostile edilmiş mühürlü belgeleri kişi başı 500 ile 1000 $ arası bir masraf karşılığında alabiliyorsunuz, aksi takdirde bu belgeleri almamız imkansız hale geliyor. Halbuki Ahıska Türküne ikamet teskeresi ilk geldiği anda Valiliklerde bilir kişiler tarafından komisyon oluşturularak mülakat sonrası soy tespiti yapılabilir ve ikamet teskeresi verilir. Bizler bu uygulama sonucunda ikamet teskeresi almayı hak etmiş bir Türk toplumuyuz.
2. Çalışma İzni: Bizlere verilen ikamet teskerelerine “Bu teskere çalışma hakkı vermez” diye kırmızı bir mühür basılıyor. Sanki biz kendi vatanımıza değil de, başka bir ülkeye para kazanmak için gelmiş yabancı bir insan muamelesi yapılıyor. Ahıskalı aileler Türkiye de çalışamadıkları için maddi ve manevi açıdan psikolojik baskı altın da kalıyorlar ve yoksul durumuna düşüyorlar. Yeni SGK kanununa göre 1 sene Türkiye’de ikamet tezkeresi hakketmiş yabancılara uygulanan yasaya göre SGK’dan yararlanmaları için her ay 18 yaş üstü kişi başı 214 TL para yatırmaları istenmektedir.4 kişilik bir aile ikamet tezkeresinde çalışma izni olmadığı taktirde 856 TL parayı nasıl kazanacak ve nasıl yatıracak .Halbuki çalışma hakkı tanınmış olsa insanlarımız kimseye muhtaç olmadan ailesinin geçimini sağlayabilir ve ülkemize,de yararlı olabilirler.
3. Vatandaşlık Haklarımız: Yeni vatandaşlık kanununa göre bir yabancının Türkiye de vatandaş olabilmesi için çalışma izni olmadan aralıksız Türkiye de 5 yıl oturma şartı getiriliyor. 5 sene çalışmadan nasıl yaşayabilirler. Halbuki 5-6 sene öncesinde Türkiye de bir Türk soylunun 2 sene ikamet ettikten sonra T.C. Vatandaşlığına müracaat etme hakkı var iken, neden böyle bir zorluklar çıkarıldığını anlamış değiliz. Bizler T.B.M.M’nin 3835 Sayılı kanuna göre iskansız göç etmiş aileleriz, bu kanundan doğan hakkımız ise en geç 6 ay içinde T.C. vatandaşı olmamız gerekmiyor mu?
4. Emeklilik Hakkımız: Bütün dünyada, belli bir süre çalışmış insanlara Vatandaş olduğu ülkenin Anayasa haklarının öngördüğü emeklilik hakkı tanınıyor ve belli bir miktar maaş bağlanıyor. Türkiye de ise Eski Sovyet ülkelerinde 25-30 yıl çalıştığına dair ellerinde noter onaylı çalışma belgeleri olmasına rağmen Türk Vatandaşlığına geçmiş Ahıska Türklerine böyle bir hak tanınmıyor. Eski Sovyet ülkelerinde yaşamış 1990 yıllarından sonra Ana Vatanlarına göç etmiş Alman, Rum, Yahudi ve Diğerlerinin ellerindeki çalışma belgelerini esas alarak, soydaşım diye bu insanlara emeklilik hakkı tanınmışken, Ahıska Türklerinin Anavatanı sayılan Türkiye de 65 yaşını geçmiş yaşlılarımıza bu hakkın tanınmasını istiyoruz.
5.Borçlanma Yolu İle Emeklilik Hakkımız: Ahıskalılar eski Sovyetler Birliği’nden bulundukları ülkelerden 15-20 yıl çalışmış ama yaşdan dolayı emekli olamamış. 45-55 yaşlarında insanlarımız Türkiye’de emekli olamıyor. bizler bu konuda
“Balkanlardan gelen soydaşlarımıza tanınan borçlanma yolu ile emekli haklarının bizlerde tanınmasını istiyoruz.Konu ile ilgili binlerce dilekçelerimizi T.B.M.M’ye gönderdik, yasa tasarınsın kabul edilmesinde yardımcı olmanızı saygılarımızla arz ederiz.
Bu yasama döneminde Ahıska Türklerinin yukarıda ifade ettiğimiz sorunları meclis gündemine getireceğiniz inancındayız. T.B.M.M’nin 3835 Sayılı Ahıska Türklerinin Türkiye’ye kabulü ve iskanına dair kanun tekrar meclis gündemine getirilmesini ve iskansız göç etmiş ailelerin sorunlarının bu kanuna göre çözümlenmesinde yardımcı olmanızı saygılarımızla arz ederiz.
DATÜB MECLİS ÜYELESİ
Dr. İbrahim AGARA
İzmir Ahıska Türkleri Derneği Başkanı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder